top of page
Writer's pictureHasan Michał Akkaya

Gazeteci Coşkun Aral Bilgililerle Buluştu

Dünyaca tanınmış, savaş fotoğrafçısı, gezgin, belgesel yapımcısı Coşkun Aral Istanbul Bilgi Üniversitesi öğrencileri ile bir araya geldi. Geçtiğimiz hafta, 10 Mart günü gerçekleşen söyleşide Aral, yıllar boyunca edindiği deneyimleri paylaştı ve öğrencilerin meslek hakkındaki çeşitli sorularını yanıtladı.


Yeryüzünün hemen her yerinde bulunmuş, oralardan ülkemize getirdiği eşsiz görüntüler ve hikayelerle Türkiye halkına dünyanın neredeyse her köşesini tek tek anlatmış bir belgeselci, Coşkun Aral. Geçtiğimiz hafta yaptığı söyleşide öğrencilere meslek yıllarını anlatan Aral, şöylesine belgesel ve çeşitli televizyon programlarından derlediği görüntülerle başladı. Kendisini gazeteci, fotoğrafçı ya da belgeselci olarak değil “haberci” olarak tanımladığını kaydeden Aral, özellikle de savaş muhabiri yakıştırmasına çok tepkili olduğunu söyledi. Savaş muhabiri olmadığını, insana dair her konunun muhabiri olduğunu belirtti.


Tanık olduğu savaşlardan görüntüler gösteren Aral, bu yıllar boyunca karşılaştığı bir çok zorluktan bahsetti. Ölümle burun buruna geçirdiği günleri anlatırken, karşılaştığı en büyük zorluklardan birinin açlık olduğu belirtti. Iki hafta boyunca bir avuç pirinçle hayatta kalmak durumunda olduğu çekim anılarını paylaştı. Dinleyen öğrencilerin ileride sahip olacağı mesleğin zorluklarını anlatan Aral, bu zorluklara rağmen mesleğini çok sevdiğini söyledi. Meslek yılları boyunca şiddet ve kan ile birden çok kere karşılaştığını görsel örnekler ile anlatan Aral, gördüğü bu dehşet verici olaylardan etkilenmesine rağmen orada bir haberci olarak bulunduğunu hiç unutmadığını ve oralarda zarar gören insanların durumlarını dünyanın geri kalanına anlatmak zorunda olduğunun hep aklında olduğunu söyledi.


Yıllar boyunca mesleğinin teknik olarak değiştiğini de anlatan Aral, gazetecilerin kendilerini mevcut ortama adapte etmeleri gerektiğinden bahsetti. Kendisinin de son yıllarda başlattığı Youtube kanalını örnek olarak gösterdi. Eskisine kıyasla, yayın teknolojilerinin ve yöntemlerinin değişmesine kendisinin de adapte olduğunu belirtti. Özellikle de onu dinleyen öğrencilerin kuşağı için, işin daha da zor olduğunu anlatan Aral, yeni nesilin kendisini durmadan geliştirmesi gerektiğinin altını çizdi.


Öğrencilerin soruları üzerine, mesleğinin ilk yıllarında şans eseri karşılaştığı uçak kaçırma olayından da bahseden Aral, şimdi olsa eskisi gibi davranmayacağını söyledi. 14 Ekim 1980 günü hava korsanları tarafından kaçırılan bir uçakta kendini bulan Aral, korsanlarla röportaj yapmıştı. Bu röportaj ile Türk ve Dünya basınında hızlıca ün kazanmıştı. Gençlik heyecanı ile, uçağının kaçırıldığını fark ettiği ilk anda aklına gelen şeyin röportaj yapmak olduğunu söyleyen Aral, şimdi olsa kendisini ve diğer yolcuları böyle bir riske atmadan önce tekrar düşüneceğini söyledi.


Genç nesil gazetecilerle buluşma fırsatı bulan Aral, öğrenciler tarafından büyük bir ilgi ile karşılandı. Bir çok soruya cevap veren Aral iki saati aşkın süre boyunca öğrencilerle sohbet etti. Gazatecilikte kadının yeri, şimdiye kadar gördüğü savaşlar ve bu bölgelerdeki jeopolitik durumlar, kültür ve kimlik meseleleri, yeni medya teknolojileri gibi çeşitli konulara değinilen bu sohbet zaman kısıtlamaları sebebiyle moderatör tarafından sonrandirilmak durumunda kaldı. Aral konuşmasını, öğrencilere girişimci ruhlarını kaybetmemelerini ve karşılaştıkları zorluklardan rağmen hiç bir koşulda karamsarlığa kapılmamaları gerektiği nasihati ile sonlandırdı.


7 views0 comments

Recent Posts

See All

Comments


bottom of page